Sayfalar
▼
30 Temmuz 2017 Pazar
7 AĞUSTOS 2017 KOVA BURCUNDA AY TUTULUYOR: GEÇMİŞİ GEÇMİŞE GÖMMEK.
"firth of fifth"
beşinci etap
Genesis'in efsanevi şarkılarından,
bu ara nedense hep kafamda çalıyordu,
50. yaş günüm gelip çattığından mıdır nedir
şarkının ilk cümlesi şöyle çevrilebilir:
hiçbir gözün göremediği yol açıktır,
ya da; yol açıktır, hiç bir göz göremese de
ders çoktan hazırlandı,
ne kadar neptünik sözler dedim, çocuklar iyi kafa yapmışlar,
sonra önümde ki ödeve geri döndüm,
kova burcundaki ay tutulması haritasını yazacağım ya,
ne göreyim bizim neptün tam da haritanın yükseleninde
doğu her zaman önemlidir, unutulmasın, yükselen ufukta gözlenen çok önemlidir,
manilius ne diyor, "sağda olan senindir, solda olan düşmanın"
daha fazla dağılmadan ki aslında dağıl dağılabildiğin kadar ,eri, çözün, damla ol, okyanusa ak, işte öyle bir planet neptün hem de yükselende,
ve ikinci "senkronizasyon" : şarkı diyorum ya, firth of fifth, şarkı sözlerinin çevirisine devam ettiğimde, şu mısralara rastladım:
"şimdi nehir denizde çözüldüğünde,
neptün başka bir ruh daha talep etti"
Bu kova burcundaki ay tutulmasının başrolü neptünün, o her şeye hakim, retro, diğer retro planetler satürn, pluton ve üranüsle beraber gökyüzünde arzı endam ediyor. O kadersel, görülmeden, izlenmeden orda, mavi bulut sisi.
Neptün haritanın yükseleni balıkta kurban kültü gibi,bu kadar retro planetle kurban edilecek olan bir hayat öncesi bile değil, bir kaç hayat öncesi alışkanlıklarımız, bağlılıklarımız, sevgiye bakışımız,aşkımız. Çünkü neptün venüsün dört beş katı venüstür.
Ruh hep yolda, hep enkarne oluyor, yine yeni yeniden, neden? O retro kollektif planetlerde anlam bulan, karmamız,derslerimiz, günahlarımız,sevaplarımız ,eylemlerimiz için. Kader ağını matematiksel bir ağ sistemiyle ilmek ilmek örüyor.
Ve sonra, yeniden, bu hayatta eski zamanda ki o her şeyi başlatan şartlar yeniden oluşuyor, yine anlamları retro gezegenlerde saklı biçimde, yeniden sahne, yeniden ışık, hissedin, hissedin, hissedin, anlayın, aşın diye.
Bu kova burcu ay tutulması huysuz ve hınzırca her türlü duygusal krizi ,duygusal kırıklık durumunu,acıyı, aşkı, aşk acısını, hisleri, bilinçaltını ,bilinçdışını harekete geçirecek. Duygulanıp sebepli sebepsiz ağlayabilirsiniz.
Size bir şey söyleyeyim mi ,ağlamak iyidir, çok iyidir, çok insanidir, insana dairdir. Rutin hayat döngüsünde yaptığımız bunca abuk subuk egoist davranış özellklerimize göre ağlamak çok harika bir şeydir.
O haritanın batı ufkunda batan var ya o işte Merkür. Siz bu kadar duyarlıyken, partneriniz bu kadar mantıklı, faydacı. Yine geldik aynı paradoksa sözler mi , hisler mi? Mantık canınızı acıtacak, hesap kitap işleri bozulacak, çünkü varoluş kuru mantıkla yol almıyor.
Yol açık, ama problem şu ki, hiç kimsenin göremediği yol açık. Görülmeyeni görebilir misiniz? Kendiliğindenliğe kendinizi bırakabilir misiniz? Yok olmaya, toz olmaya razı gelebilir misiniz? Plan ve kontrolden vazgeçebilir misiniz? Doğduğu anı bile hatırlamayan biz insanlar için ne kadar zorlu bu sorular.
Öyleyse gelsin acı ve kayıplar. Anlayabilmemiz için varoluşun sistemini. Onikinci evde ay, anne kaybı gibi, altıncı evde güneş, baba hasta gibi. İki ışıkta ışıksız evlerde. Tüm bu tema 2017 başında balıkta güneş tutulmasından bu yana ne kadar da sıklıkla tekrarlanıp duruyor böyle.
Bu geçici bir oyun dostlar, her şekilde gelip geçici ışık tozlarıyız. Bu yaşamın kuralı ölüm. Geçmiş öldü gitti. Gelecek aslında hiç olmadı. Yalnızca bu an var elimizde. Şarkıda söylediği gibi :neptün bir ruh daha talep etti, şimdi nehir denizde çözüldüğünde.
Bu ay tutulmasında kayıp hemen ayın yanı başında ki durağan güney ay düğümü ile işaretleniyor, bize alışkanlık yaratan davranış biçimlerimiz, yaşam tarzımız, geride kalan aşkımız, annemiz, artık metabolize oldukları halde tutunduğumuz duygularımız.
Durağan güney ay düğümünü ve tutulmayı retro üranüs yönetiyor, tekrarlanan hayatlar boyunca biriktirip getirdiğimiz karmamızı gözler önüne seriyor. Gök kubbe altında nadiren yeni şeyler oluyor yani şu anda sizi uğraştıran probleminiz, acınız, meseleniz daha önceki hayatlarınızda tekrar tekrar yaşanarak bu ana dek geldi.
Tekrarlanan hayatlarınızda burçların eril dişil sırası gibi bir aktif, bir pasif rol aldığınız söyleniyor. Yani erildiniz öldürdünüz, sonra dişil oldunuz öldürüldünüz, kandırdınız, kandırıldınız, çalmıştınız, şimdi sizden çaldılar. Oyun bu kadar sade ve basitken insanın sonsuz zihinsel faaliyetle, gerçeklerden kaçması ve hep kıvırması enterasan.
Yani kediye kedi, hırsıza hırsız demeyi ilk bıraktığımız an hepimiz karma kuyusuna düştük. Maalesef kuyudan çıkmak faaliyeti yaşamlar boyu sürüyor.
Metabolize edilmiş, artık geçerliliği kalmamış. tutunmayı bırakmamız gereken şeyler nasıl güney ay düğümünün çevresinde işaretleniyorsa, yönlendiğimiz, gelecek karmamızı yaratacak şeyler de kuzey ay düğümünün çevresinde yer alıyor.
Kuzey ay düğümünün çevresinde vurgulanan aslan güneşi,marsı artık yatırımı kendimize, benliğimize, özümüzün ifade edilmesine yapmamız gerektiğini ve tüm boyundurluklardan kurtulmamız gerektiğini işaretliyor.
Yaratıcı enerjiyi ve coşkuyu her sabah geç kalmadan, bıkmadan doğan bir güneş gibi çalışarak ve üreterek çevremize sunmalıyız. Kendimizi yaratmalıyız, bu süreç satürn ve üranüsden destek alıyor, bilinçli, ufuk açıcı, asla ukala, egoist olmadan fayda sağlamaya yönelmiş.
Geçmişi geçmişte bırakın ve kendinizi, çevrenizi yeniden yaratın.
Arjuna okçu prens, tüm Hindistan'ı tam ortadan ikiye bölen büyük savaş gelip çattığında yardım istemek için Krishna'nın yanına koşar. Onu yatağında uyurken bulur. Sesini çıkarmaz ayak ucunda ayakta dikilerek uyanmasını bakler.
O sırada Hindistan'ın geri kalan yarısının temsilcisi artık düşman olduğu amcaoğlu gelir, Krishna'yı uyurken görür, o da başucunda ki sandalyeye oturur bekler.
Krishna gözlerini açınca ayak ucunda ki Arjunaya hemen sorar: beni mi ,ordularımı mı?
Arjuna hiç düşünmeden cevap verir: seni,
O sırada amcaoğlu içinden seviniyordur: ordular ona kalmıştır.
Gerçeğe ,varoluşa, nasıl ulaşabilirsiniz, samimi olacaksınız, önce kendinize, sabredeceksiniz, sessizce beklemeyi bileceksiniz, teslim olacaksınız, tam güvenle boynunuzu uzatacaksınız ve kendiliğinden ağzınızdan kelimeler dökülecek: seni, yalnızca seni.
hobimastroloji@blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder