Biz yine "Aries Ingress of the Sun" haritamıza dönelim. 20 Mart 2025, Güneşin koç burcuna giriş haritasına, bahar başlangıç haritamıza.
Bu haritanın yükselen burcu da bir kaç derece farkla tıpkı ülkemiz haritasında olduğu gibi yengeç. Baharın varsa bir mesajı özellikle ülkemizde algılanacaktır.
Bu haritada belirgin bir 10. ev vurgusu mevcut. Planetler haritanın tepesine, 10. eve, yönetim merkezine, kralın görkemli taht odasına toplanmış. Burası ülke haritasında yönetim evi , dünya haritasında da dünyayı yönetenler demek. Satürn, kuzey ay düğümü Neptün Güneş Venüs Merkür şiron 10. evde bir aradalar. Bu ev de yoğun müzakere var. Merkür ve venüsün retro olmalarına özellikle dikkat edilmeli. Bitmez, tükenmez, eski hesaplar, eski defterler, yoğun maraz ve bozgunculuk.
Harita da güneşin hemen yanında ki
Neptün 29 derecede balık burcunun son derecesinde ilgi çekici. Bu haritanın gerçekleşmesinden 10 gün sonra, 30 martta Neptün koç burcuna geçecek, 14 yıllık balık burcu serüvenini bitirmek üzere.
Neptün karma astrolojisinde Satürn'den daha Satürn olarak ele alınır, yani çok kaderseldir. Kendisi bile ilk bulunduğunda uzun süre anlaşılamamıştır, tam bir yaklaşan bir cisim var ama ne olduğunu bilemiyoruz etkisi. Yörüngeler değişiyor, şaşırtıyor fakat buna neyin sebep olduğu bir türlü henüz anlaşılamıyor, tanımlanamıyor.
Bu bahar anının müthiş derinliği kısa süre sonra Neptün 'ün koç burcuna geçişiyle yörüngelerde yeni sapmalar, yeni rotalar ile sürprizlere açık.
Neptün balık, güneş ve venüs koç kavuşumu ülke haritasının 29 derece ikizler ayını tam kareliyor, meraklı insanımız belirsizliklerden hiç hazzetmiyor, resmen kıvranıyor, açıklık ve şeffaflık gerçekten önemli meziyetler.
Yine 10. evde Satürn balık varlığı da, kısıtlamaları, engelleri ve yasakları işaret ediyor.
Zaten Neptün'ün sisi, belirsizliği, pusu, bilinmezliği, sürprizi, marazı böyle bir şey. 14 yıldır bu etki tüm dünyayı ve ülkemizi epeyce etkiledi. Din savaşlarının en ağırını yaşadık, yaşıyoruz, ülkelerarası sınırlar çöplüğe atıldı, yeni sınırlar belirleniyor. Uyuşturucu, bağımlılık tüm dünyada katlanarak arttı, ilkokul seviyesine gelip dayandı, İstanbul yeni gözde merkez oldu.
Su, Neptün, eritir de eritir, acayip bozar, ahlâki bozulma, yozlaşma tüm sınıfları geçti, mezun oldu, diploma iptali şart oldu.
Siyasi kopya verirsek; daha ne adaylar göreceğiz.
"Su üstüne yazı yazsan kalır mı?"
Ya Barış Manço sen ne ulu bilge bir Türk 'sün. Allah rahmet eylesin.
Evet şimdi geldik püf noktasına, insanoğlu su üstüne yazı yazmaya, tuzak ve pusu kurmaya bayılıyor ama, tuzak kuranlara en güzel cevabı veren Sultan, yüce Allah, tüm tuzakları da şeytanları da kuşatmıştır. Zalimler kurtuluşa erişemeyeceklerdir.
Yine devam edeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder